Edirne Büyük Sinagogu

Sayfayı Paylaş:

Balkanlardaki Yahudi Yaşam Merkezi-Edirne Sinagogu

Edirne,  İmparator Hadrian’ın adıyla kurulan diğer adıyla Serhat şehrimizdir.  Yunanistan ve Bulgaristan’a sınırında yer almaktadır. Edirne denilince aklımıza ilk Mimar Sinan’ın en önemli eseri Selimiye Camii gelir. Edirne’nin her yanından görülen bu enfes mimariye hayran olmamak imkansız. Şehir aynı zamanda Unesco Dünya Kültürel Mirasında yer almaktadır. 

Osmanlı eserleri  günümüze kadar gelmiş Edirne’de gezerken bir 15.-16.yy mahallesinde geziyor hissi oluşmaması imkanızdır. Evliya Çelebi Edirne’yi  şöyle  tanımlıyor “Her tarafında gülistanın, bülbülün süslediği baharistan olan… büyük ve güzel şehir  Mordehay ben Eliezer Comtino’nun “Akıllı ve bilge kişiler şehri” olarak tanıttığı, Prof. Süheyl Ünver’in “Her yer biter, Edirne bitmez” dediği Serhat kentimiz Edirne, dünüyle bugünüyle adeta bir açık hava müzesidir. 

Sınırda oluşu hem Balkanlara açılan bir kapı aynı zamanda Doğu’ya giden ilk güzergah oluşu nedeniyle Edirne aynı zamanda çok kültürlüğü temsil eder.  Her yıl 5-6 Mayısta Kakave şenliklerinde sabaha karşı yanan ateşle birlikte davullar zurnalar çalmaya başlar. Dünya’nın bir çok yerinden gelen ziyaretçiler  Meriç ve Tunca nehirlerinde dileklerine diler. Hoşgörü ve birlikte yaşam kültürünün güzel örneğini Edrine’de çok rahat görürsünüz.

Yakın zamanda çok önemli bir gelişme oldu belki haberlerde çok yer verilmedi ama büyük heyecan verici bir gelişme hepimizi son derece memnun etti. Bir zamanlar Balkanlar’daki Yahudi Yaşamının merkezi Balkan Yarımadasının Tevrat ve Talmud gelendeğinin simgesi bilim ve şehri olan Edirne ‘de Yahudiler en az Ms.1.yy’dan itibaren yaşadılar. Binlerce yıllık bir Yahudi kültürüne sahip Edirne’de Avrupa’nın 3. Büyük sinagogu açıldı.26 Mart Sabahı büyük bir heyecan  yaşıyordu  Türk Yahudileri alışa gelen görkemli düğün veya sünnet  törenine  ya da üzücü terör saldırıları sonrası duaya anmaya gitmiyorlardı. Hayatlarında ilk kez  yaşadıkları topraklarda bir sinagog açılışı göreceklerdi.

Sinagoglar Camii ve Kilise mimarisinden farklı olarak belli bir mimari tipolojiye sahip değildir diyebiliriz. Özellikle 19.yy’dan itibaren Neo-Klasik veya Neo-Rpmesk mimari örneklerine şahitlik ettiğimiz gibi geniş alanlara  sahip olduğunu görüyoruz. Edirne’ de açılan büyük sinagogun tarihi 1907 yılına dayanıyor. Edirne’de yaşayan Yahudi sayısı 1905-1906'da 23.000 civarında olduğu bilinmektedir.1914 yılına doğru gerileyen nüfusun 15.000'lere gelmiştir. Dönemin koşullarında göre Selanik’ten gelen Yahudilerinde Edirne’ye yerleştiğini kaynaklar belirtmekte bu nedenle büyük bir Sinagog’a ihtiyaç duyulduğu düşünebilir.  

Günümüzde üzülerek Edirne’de Yahudi nüfusu azalmış durumdadır. Yaklaşık 3 ailenin yaşadığını biliyoruz. Vakıflar bölge müdürlüğü tarafından restore edilen yapı şuanda hem müze yanı zamanda ibadet mekanı olarak kullanılacaktır. Özellikle dini günlerde Türkiye’nin bir çok yerinden Yahudi ve diğer ziyaretçilerin yoğun ilgi göstereceği kesin.

Normal prosedürlerden farklı olarak Edirne sinagogunu ziyaret etmek istediğinizde yapmanız gereken güvenlik uygulamaları şuan mevcut değil.  Maarif sokağına girdiğinizde yapı yer yerde görülüyor. Kapısında ne büyük duvarlar ne de yapıyı algılamanızı engelleyici unsurlar  var.  Haftanın 7 günü açık olan yapı şuan ücretsiz ziyaret edilebiliyor.

Bütün olumsuz gelişmeler ve ortadoğuda yükselen anti semitzm hareketlerine karşın Müslüman bir coğrafyada  Sinagog açılış olmasını anlamlı ve önemli buluyorum. Türkiye’de yaşayan Türk Yahudileri kadar eminim çok kültürlüğe ve farklılıkları zenginliğine inanan  bütün kesimleri çok memnun etmiştir.  Bu arada güzel bir tesadüf Sinagog 1907 yılında Hamursuz bayramı arifesinde açıldı 108 yıl sonra yine Hamursuz Bayramına doğru ikinci büyük açılışı gerçekleşti. Emeği geçenlere binlerce teşekkürlerimizle...

 

(((Bu içerik 2015 yılında Sanat Tarihçisi Tuncer Gül tarafından oluşturulan arşiv yazısından derlenmiştir))