Son Akşam Yemeği (The Last Supper)

Sayfayı Paylaş:

Rönesans'ın dahi çocuğu, usta sanatçı Leonardo Da Vinci, (1452-1519) İtalya Milan'daki Santa Maria Delle Grazia Manastırı'nın yemekhane duvarındaki kuru sıva üzerine fresk ve tempera tekniğinde 4.6 m x 8.8 m ebatlarındaki "Son Akşam Yemeği" konulu sahneyi 1495-1498 yılları arasında yapmıştır.

Santa Maria Delle Grazia Manastırı (1492-1493)

İncil'de geçen ikonografik sahnede; İsa'nın oniki havarisine; "İçinizden biriniz bana ihanet edecek (Markos İncili 14:18)" demesinden sonra yaşananlar kurgulanmıştır. Da Vinci, İsa'nın cümlesinden sonra masa etrafındaki figürlerin bu söze vermiş oldukları tepkileri ustaca yansıtmıştır. Havarilerin yüzlerindeki şaşkınlık, jest ve mimiklerine işlemiş ve her biri ayrı duruşlar içerisinde verilmiştir. Freskteki başka bir detay daha dikkat çekicidir. Sahnenin merkezinde yer alan İsa, ekmeğe ve şaraba uzanmaktadır ( Sol el ekmeğe, sağ el şaraba uzanır) ki İsa burada:"Bu ekmeği alın bu benim bedenimdir. Bu şarabı alın bu benim kanımdır ve beni hatırlayın" demektedir. Bu an, "Ökaristi Ayini"nin başlangıcıdır aslında. Ayrıca dikkatlice bakıldığında İsa'nın şarap kadehine uzanan elinin ucunda bir kase bulunur. Kaseye İsa'ya 30 gümüş karşılığında ihanet edecek olan Yehuda da uzanmaktadır ki sahnede bu ihaneti, Yehuda'nın sağ eliyle tuttuğu para kesesinden anlıyoruz. Bununla birlikte hain Yehuda'nın İsa'dan geriye doğru çekilmiş yüzü gölgelenmiştir. Fresk tekniğinde bir yemekhane duvarına yapılan ve ayrıca müze olarak ziyaret edilen mekana gelen ziyaretçilerin oluşturduğu tahribatla yapıldığı günden bu yana sürekli restorasyon sorunları ile karşılaşılan sahnenin tam olarak neyi yansıttığı Sanat tarihçileri arasında tartışma konusudur. Sahnede, havariler İsa'ya farklı tepkiler veriyor da olabilir ya da belki de İsa "Bu ekmeği alın benim bedenimdir, bu şarabı alın benim kanım." diyordur sadece. Leonardo Da Vinci'nin dini konuları kendi üslubuyla oluşturduğu tarzıyla ele alması burada da karşımıza çıkıyor esasen.

Son Akşam Yemeği (The Last Supper)

Resimdeki 13 kişi, içinde bulunduğu alanı dolduran adeta bir anıt gibi işlenmiştir. Ancak figürler alelade bir şekilde sahneye serpiştirilmemiştir. İsa, üçgen kompozisyonda olup yanlarda ise yatay olarak sıralanan havarilerin hareketleri ilahi sukunet içerisindeki İsa'ya yönelir. Erken Rönesans döneminde ilahiliği sembolize etmek için hale kullanılır fakat bu resimde bu tip simgeler kullanılmasa dahi bakmakta olduğumuzun ilahi olana ait olduğunu kavramaktayız. Bunun yanında, İsa'nın başını çevreleyen pencere aynı zamanda hale işlevi görmektedir. Daha erken tarihli son akşam yemeği tasvirlerine baktığımızda masada daha çok boş alan olduğunu ve daha çok dekora yer verildiğini görürüz. Çok yönlülüğüyle bilinen Leonardo Da Vinci bu eserinde matematiği, bilimi ve birçok şeyin bileşimini kullanmıştır. Üstte kasetli tavanın ve yanlardaki pencerelerin ufka doğru daralarak gitmesi, ufukta üçlü pencerenin ardında doğanın erimesi aslında düz bir zeminde perspektifin doğru ve kusursuz verildiğinde üç boyut algısının yaratılabileceğini gözler önüne sermektedir. Ayrıca Da Vinci, daha önceki son akşam yemeği tasvirlerinin aksine sahnedeki her şeyi yalınlaştırarak dikkatimizi figürlere ve yüz ifadelerindeki kargaşaya çekmektedir.