ATİNA OKULU / THE SCHOOL OF ATHENS

Sayfayı Paylaş:

Raffaello Sanzio (1483-1520) yani kısaca Raphael, genç yaşta hayata veda etmesine rağmen Michelangelo Buonarroti (1475-1564) ve Leonardo Da Vinci (1452-1519) gibi Rönesans’ın büyük sanatçıları ile aynı dönemde yaşayıp geride bıraktığı eserleriyle dönemin geleneksel üçlüsü olarak adlandırılan büyük üstatları arasında yer almıştır.

Raffaello Sanzio (Atina Okulu)

Raphael’in Atina Okulu (The School of Athens) adlı çalışması, bilinenin veya öngörünenin aksine tablo değil fresktir. 1509-1511 tarihleri arasında yapılan eser, Vatikan’daki Papalık Odaları’ndan Stenza Della Segnatura’nın bir duvarını kaplamaktadır. Papa II. Julius/Giuliano della Rovere (1443-1513), dikkat çekici üstün yeteneği sayesinde Raphael’e ilk önce Papalık Kütüphanesi’nin dekorasyonu işini vermiş sonrasında ise daha önce hiç fresk çalışması olmamasına rağmen sanatçıyı tek yetkili olarak Papalık Odaları’nın süslemelerinde görevlendirmiştir.

Stenza Della Segnatura’nın bir duvarını süsleyen fresk, Antik dünyanın filozofları ile bilim insanlarını Rönesans’ın temel aldığı üstün kompozisyon uyumu ile bir araya getirmektedir. Eserde her ne kadar Antik Yunan dönemi plastik eserleri ile birlikte Yunan filozoflarına atıfta bulunulsa da sanatçı, figürleri Antik Yunan mimarisi yerine Roma dönemi mimarisi içine serpiştirmiştir. Buradan hareketle eser; Antik Yunan ve Roma Sanatı’nın yeniden yorumlanıp vücut bulduğu “Yeniden Doğuş” olarak nitelendirilen Rönesans döneminin klasik ruhunu yansıtan en önemli eserlerden biri olarak kabul edilir. Antik Yunan filozoflarının buluşmasını konu alan eserde, figürlerin dağılımındaki simetri ile perspektif ustaca verilmiştir. Antik Roma mimarisi içinde ela alınan figürler, üstte ve altta gruplara ayrılmış olup üstte, merkezdeki iki ana figürün yanında değişik duruşlarda gösterilen kalabalık bir grup ile bu grubun sağında ve solunda daha küçük figür grupları; altta ise merdivendeki ana figürün iki yanında simetrik olarak yerleştirilen dağınık figürler kullanılmıştır. Diğer taraftan; eserdeki figürler rastgele yerleştirilmemiş olup resmin solunda müzik ve aritmetik, sağ tarafta geometri ve astronomi; ortada ise dönemin en ünlü filozofları belirli bir düzen içerisinde konumlandırılmıştır. Öte yandan; figürlerden hiçbiri durağan değildir aksine hepsi dinamik ve ayakları yere sağlam basan adeta heykelimsi figürlerdir. Freskte başarılı figür kullanımının yanında özellikle perspektifin ustaca verilmesi eserin Rönesans’ın klasikleri arasına girmesini sağlamıştır. Kurgusal mekanın oluşturulduğu duvarın meandr motifli ana kemerini takiben arka plana doğru küçülerek devam eden kemerler, yine kemerlerle birlikte yapı kütlesindeki daralma simetrinin ahengini göstermektedir. Ayrıca; merdivenler ile önündeki kırmızı ve beyaz renkte oluşturulmuş dekoratif yer döşemesi resme derinlik katmaktadır.

Bilim ve felsefe aracılığıyla rasyonel gerçekliğin temsil edildiği eserde seyircinin dikkati, tam ortada yer alan iki ana figüre çekilmiştir. Arka planda perspektifin ufuk çizgisine yaklaştığı noktada resmin merkezine yerleştirilen iki figürden eliyle göğü gösteren Platon, yeri işaret eden ise Aristoteles’tir. Raphael’in, yaşlı görüntüsüyle Leonardo da Vinci’yi tasvir ettiği Platon’u eliyle göğü göstererek bilginin kaynağı olarak gökleri yani onun idealist felsefesini; daha genç ve Medicilerin mimarı olarak ünlenen Giuliano da Sangallo (1445-1516)’nun betimlendiği Aristoteles ise eliyle yeri işaret ederek realist felsefesini sembolize etmiştir. Bu iki filozofun kıyafetlerindeki tezatlık da benimsemiş oldukları düşünce sisteminin farklı olmasını simgelemektedir. Bununla birlikte; Platon’un elinde Timaeus, Aristoteles’in elinde ise Ethics adlı kitabını görmekteyiz.

Bu iki ana figürün iki yanında simetrik olarak dıştan içe doğru ters V şeklinde sıralanan figürleri izlemekteyiz. Bu figürlerden Aristoteles’in solunda yaşlı, beyaz sakallı ve sarı kıyafetle Aristoteles’in kurucusu olduğu Peripatetik Okul kişiselleştirilerek tasvir edilmiştir. Platon’un sağında ise yeşil bir tunik içinde gösterilen Sokrates; Aeschines (Xenophon), Antisthenes (Xenophon ya da Timon) ile Büyük İskender (Alcibiades)’den oluşan dinleyici grubuna ders anlatmaktadır. Resmin üst kısmında sağda, kırmızı kıyafetli ve diğer figürlerden ayrı duran kişi ise Neoplatonizmin kurucusu Plotinus’tur. Raphael’in Plotinus figüründe Rönesans’ın meşhur heykeltıraşı Donatello (1386-1466)’dan esinlendiği düşünülmektedir. Bunun yanında; üst sıradaki figürlerin üzerinde sağda Apollon, solda ise Athena’nın heykelleri dikkat çekmektedir.

Resmin alt kısmında merdiven basamaklarına gelişigüzel oturmuş, mavi tunikli ve elindeki metni okurken tasvir edilen figür, Sinoplu Diogenes’tir. Freskin alt kısmının bir nevi merkezini oluşturan figür ise Heraklitos’tur. Raphael’in, kolu masaya dayalı ve düşünceli bir tavırla işlediği figürde; kendisiyle aynı dönemde Sistina Şapeli tavanını süsleyen Michelangelo’yu model aldığı düşünülmektedir.

Heraklit’in hemen yanında Antik Yunan felsefesinde rasyonalizm geleneğinin ilk filozoflarından biri Parmenides yer almaktadır. Bu figürün hemen yanında eserdeki tek kadın olan Hypathia’yı görmekteyiz. Raphael, beyazlar içindeki bu figürü Papa II. Julius’un yeğenine benzeterek resmin içine dahil etmiştir. Resmin sağ alt kısmında elinde tuttuğu deftere birşeyler yazarken gösterilen kişi Pisagor’dur. Bu figürün hemen önünde duran küçük tahtada ise kendisinin müzik ve matematik üzerine teorileri yazılıdır. Miletli Anaximandros, Pisagor’un hemen arkasında eğilmiş yazdıklarına bakmaktadır. Bu figürün üstünde ise başındaki sarıktan Doğulu izlemini veren figürün Avrupa’ya Aristo’yu yeniden tanıtan ünlü İslam alimi İbn Rüşd (Averroes) olduğunu anlıyoruz. Resmin alt tarafında, izleyiciye göre solda en sondaki iki figürden sütun kaidesi üzerinde birşeyler yazarken tasvir edilen figür Epicurus, karşısındaki beyaz sakallı yaşlı figür ise Kıbrıslı Zenon’dur.

Eserin izleyiciye göre sağ tarafında kümelenen figürlerden yere eğilmiş çevresindekilere teorisini açıklarken gösterilen kişi İskenderiyeli Euclides (Öklid), elinde küre tutan iki figürden arkası dönük olan Batlamyus (Ptolemy), karşısındaki figür ise Zoroaster’dir. Zoroaster elinde gökyüzünü (astronomi) simgeleyen, Batlamyus ise yeryüzünü (coğrafya) temsil eden bir küre tutmaktadır. Raphael, Batlamyus’u kendisinin dönemine kadar herhangi bir tasviri olmadığı için arkası dönük resmetmiştir. Resmin en sağında ünlü Yunan ressam Protogenes ve sadece kafası görünen Apelles yer almaktadır. Resimde izleyiciye bakan tek figür olan Apelles aslında Raphael’in ta kendisidir.

DİĞER YAZILARIMIZ

Yaz Alegorisi ve Ceres-Demeter Kültü http://sanattarihiplatformu.com/yaz-alegorisi-ve-ceres-demeter-kultu586.html

Son Akşam Yemeği http://sanattarihiplatformu.com/son-aksam-yemegi-the-last-supper393.html